Off keşke küçükken dişlerime daha iyi baksaydım diye düşünmeye başladım. Çok değil, 3 yada 4 yıl sonra en az 1 – 2 ayımı dişçide geçireceğim sıkıcı günleri şimdiden düşünmeye başladım. Hem de devlet hastanesi doktorunun “Özele gitmen gerekiyor” diyeceği türden bir süreç.
Hangi yaş aralığı daha sıkıntısız merak ediyorum. 0 – 4 arası ile ilgili bir şey hatırladığım söylenemez ama etrafta ağlayan çocukları gördükçe, hallerinden pek de memnun olduklarını söyleyemem. 4 – 6 biraz eğlenceli olabilir ama sonrası hep bi çile. Okuma öğrenme çabaları, bi taraftan matematik.
Az önce içimdeki inanılmaz yazma isteğiyle çıkardım bilgisayarımı. Daha önce de canımın aynı bu şekilde yazmak istediği zamanlar oldu aslında. Yazmak istediklerimi aklımda tutup, sabaha bıraktım. Tabii sabah bırakalım yazmam gerekenleri hatırlamayı, yazmayı bile hatırlamadım. Hayat şartlari diyelim.
Hayat, her insan için farklı zorlukta. Bizden daha zorlarını da görüyoruz ama daha kolay olduğünü düşündüğümüz şartlar altında yaşayanların, bizden daha sıkıntılı olduklarını da bir çok zaman görüp şahit olduğumuz oluyor.
Hiç bir şeyi değil ama bir amacı olmalı insanın. Hayal ettiği bir şey, bitirmek istediği bir iş, evlenmek veya sahip olmak istediği bir aşkı olmalı. Amacı olmayınca boş oluyor insan, boşlukta hissediyor kendini. İçinde bir boşlukla birlikte boşta hissediyor. Havaya atsan uçmaz, suya atsan batmaz.
Ortaokulda sosyal bilgiler veya tarih öğretmenim okumamı çok beğenmişti. O günden beri çok güzel okuduğumu düşünürüm. Arada bir övülmeli insan. Belki o gün güzel okumuyordum, öğretmenimin benden beklemediği bir performans da onun beni beğenmesi için yeterli olabilir. Belki de o gün güzel okuyan birisi değil de, okuma – yazma bildiğinden bile şüphe edilen bir görüntüye sahiptim. Ne önemi var ki, öğretmenim okumamı beğenmişti. Eğitim hayatımda gurur duyduğum anlardan bir tanesidir.
Bir diğeri lisede hazırladığım ödevin, öğretmenler odasında konuşulmuş olmasıydı. Hangi ders için hazırladığımı hatırlamıyorum ama başka bir dersin öğretmeni, kıskandığını; onun dersi için de hazırlamamı istemişti. Hazırlamadım tabii, o an mutlu oldum ama unuttum sonra.
İnsan mutluluklarını da unutuyor ama bıraktıkları izler işe yarar oluyor. Travmalarda olduğu gibi kötü izler değil, güzel izler.
Havuzdayız, bizimki gelmek üzere. A takımı giyineceği için, bunlara hazırlanmaları için hoca 5 dakika vermiş. O yüzden biraz hızlı geldi bugün.